Sinemadan dönüşte yerde para bulduk. Daha doğrusu arkadaşım buldu. Nitekim bugüne kadar airdroplar dışında bedava 5 kuruş bile bulamamış olan ben, böyle bir olay yaşamış olsam çok şaşırırdım. Galiba annemin deyimiyle "aklı beş karış havada" yürüyorum 😀 Olaya dönecek olursam, çıkışta karşıdaki dönme dolaba binelim demiştik. Yolun karşısında ünlü bir dönme dolap var. Türkiye'nin en büyük, Avrupa'nın ikinci en büyük dönme dolabıymış. Aklımda öyle kalmış. Çok güzel. Bir ara fotoğraflarını atayım. Dönme dolaba doğru yürüdük, ama maalesef çalışmıyordu. Neyse artık, biraz oturalım sonra gideriz dedik.
Tam o sırada arkadaşım yerdeki parayı fark etti. "Birisi parasını düşürmüş" dedi ve eğilip parayı aldı. Elinde 100 lira tutuyordu. Ne yapacağını çok merak ediyordum. O an sormak istedim ama bekledim. Kendisi sorumu duymuş olacak ki yüzüme baktı ve "Ama benim ihtiyacım yok" dedi. Gülüyordum. Duymak istediğim cümleydi. Kısa bir süre için "Alalım, ihtiyacı olan birine veririz" diye konuştuk. Ama sonrasında parasını düşüren kişi gelip arar ve bulamaz diye vazgeçtik. Parayı öylece bulduğumuz yerde bırakıp ayrıldık.
(Türk lirası fotoğrafı çekeyim dedim, şu anda cüzdandan lira dışında her şey çıktı)
Hive'da para biraz fazla mı konuşuluyor? (ama ben de hep paraların konuşulduğu topluluklarda olduğum için sanırım son dönemlerde böyle hisse kapıldım) Gerçi kripto paralar daha bir sevimli geliyor 😀 İlginç ve uğraşılacak bir şey gibi geliyorlar bana. Ama parayı soracak olursanız, aramızda son dönemlerde çok belirsiz bir ilişki var. Galiba para kazanma hırsımı biraz kaybettim. Gerçi ne zaman öyle bir hırsım oldu onu da hatırlamıyorum.
Şu anda birkaç alternatif gelir kaynağım var. Gelirlerim giderlerimi fazlasıyla karşılıyor. Ama daha fazlası için kendimi yeterince hırslı görmemeye başladım bugünlerde. Bunun sonu nereye varır onu da çok merak ediyorum 🙂
Blockchainle tanışmadan önce domain yatırımları yapıyordum. Bir anda Çinlilerden dolayı piyasada patlama oldu ve elimde daha önce bir arada görmediğim kadar çok para birikti. Nasılsa harcarım diye hepsini iki tane eve yatırdım. Şu anda denize yakın güzel bir yerde evim var. Çok büyük değil ama bana yetiyor. Sabahları çok erken uyanıp sahile gidip deniz kenarında oturup hayallere dalmayı seviyorum. Ama bu sıralar hiçbiri parayla bağlantılı hayaller değil. Pandemi döneminde kapalı kaldığımdan mıdır nedir, hep doğanın içinde olmak istiyorum. Eminim bu konuda yalnız değilim. Benim gibi hisseden çok kişi vardır mutlaka.
Teknoloji ürünü alırım desem bazen kendimi yeni çıkan laptop ve telefonlara hayranlıkla bakarken bulduğum doğru. Ama bunu yaparken çantamda 2 tane telefon, bir tablet, bir laptop oluyor. O yüzden kendimi frenlemek zorunda kalıyorum. Bugüne kadar hiç telefon eskitmedim. Bozduğumu ya da servise götürdüğümü hatırlamıyorum. En eski telefonlarım bile hala duruyorlar. Bozulmadılar, sadece dönemi geçti diye yenilerini almam gerekti. Satmaya kıyamadım. Tıpkı web sitelerim gibi. Onları da hiç satamadım. Çok bağlanmak kötü bir şey.
Sanırım pandemiden tamamen kurtulduktan sonra dünyayı gezip para harcamak dışında yapmak istediğim önemli bir şey yok. İnsanlığa faydalı olabilecek birşeyler de yapmak isterim tabii imkan dahilinde. Sizler bu konularda neler düşünüyorsunuz? Para kazanınca yapmak istediğiniz neler var? Düşüncelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim. Belki bana da ilham gelir sayenizde. 🙂